Ben bunları yıllar içinde anlayabildim. Tıpkı her anne gibi benimde içim içimi yediği anlar oldu. Sandım ki süt ürünlerini almazsa kalsiyumsuz kalır ve gelişemez. Sandım ki bağışıklık sistemi zayıf düştüğü için her zaman hastalanır. Zaman içinde öyle olmadığını gördüm.
Ben her iki çocuğuma da bir buçuk yaşına kadar anne sütü verdim. Çocuklarınıza bol bol çorbalar yapmalısınız. Çeşit çeşit hepsinin içine de evde yapılmış kemik suyu katın lütfen. Mercimek çorbası benim en çok tercih ettiğim çorbaydı. Sebze çorbalarını da ihmal etmeyin. Sebze yemeklerinin içine az da olsa kıyma katarak pişirin. Yumurta hergün tüketilmesi gereken en önemli besinlerden bir tanesidir (Yumurta alerjisi yok ise). Doğal bal ve ev yapımı pekmezle (özellikle Keçiboynuzu pekmezi), taze sıkılmış portakal suyu, muz, yeşil yapraklı sebzeler (özellikle marul, maydanoz, roka ve dereotu) bunlarda bol miktarda kalsiyum vardır. Kızımı büyütürken rutinlerim arasında yumurta, muz, portakal, keçiboynuzu pekmezi (ev yapımı), üzüm pekmezi (ev yapımı), doğal bal, aşurelik buğday, asma yaprağı, yeşil mercimek vb vardı. Balık, özellikle sardalya bulmaya çalışırdım ama birçok balık çeşidini fazla fazla yedirirdim. Özellikle somon (deniz olanı) ayriyeten balık yağını düzenli olarak içirirdim.
Ben bir yiyeceği hazırlarken hiçbir zaman sadece karınları doysun diye düşünmedim. Daima hazırladığım gıdaların besin değerlerini göz önünde bulundururdum. Benim için öncelikle kalsiyum değeri yüksek gıdaları biraraya getirmek ve günlük kalsiyum alımını sağlamak vardı. Bunu yaparken de çocuğun sağlıklı gelişip büyüyebilmesi için diğer besin maddelerinin mineral, vitamin, protein, karbonhidrat ve yağ dengelerini de göz önünde tutarak bir beslenme planı yaptım.
Sizlere tavsiyem içinde süt ve süt ürünleri barındırmayan her türlü besin öğelerinden faydalanmanızdır.
İleriki zamanlarda tüm bilgilerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder